Kızılcık marmelatı deyince aklıma hep rahmetli Vasfi amcanın yıllar önce, Tokat’tan bizlere 5 Lt’lik tenekelerle göndermiş olduğu o nefis marmelatlar aklıma gelir :) Bu marmelatı yapınca ve kızılcık’ın o narin lezzetini tadınca “hey gidi günler hey” demeden edemedim açıkcası. Güzel günlerdi çocuktuk herşey çok güzeldi, herşey çok eğlenceliydi:)
Rahmetli dedem o yıllarda anneannemin vefatından sonra bizimle yaşamaya başlamıştı. Kendisi ileri yaşına rağmen gezmeyi seven, yaşama sıkı sıkıya bağlı, oldukça eğlenceli bir insandı. Sivas’ta Ethembey’in parkı diye bir park vardı . Evde yapılırdı kekler, börekler 5 çayına Ethembey’in parkındayız. Hemen gelsin semaver:) Ama bugünkü gibi elektrikle ısıt, masaya koy soğusun değildi. İçinde her daim garsonların kontrol ettiği, harladığı kömürüyle. O keklerin, böreklerin tadını pek bulmak kolay değil artık..
Sanırım insanoğlu yemeğe, müziğe ve mekana hatıra bağlamaya yatkın bir yaradılışta. Bir marmelattan nerelere geldik. Neler yaşamışız ve neler unutmuşuz aslında. Ve ne kadar geçmişi özlemişiz. Sevgilerimle..
Malzemeler
- 1 kg kızılcık
- 1 kg toz şeker
- 6 su bardağı su
- 1/2 limonun suyu
Yapılışı
1- Kızılcıkları, 6 su bardağı suyla, yumuşayıp çekirdeği ayrılana kadar bir tencerede haşlayın
2- Haşlanmış kızılcıkları kabukları ve çekirdekleri ayrılana kadar tahta bir kaşık yardımıyla süzgeçten geçirip tekrardan su olan tencerede kaynatmaya devam edin.
3- Tencereye şekeri ekleyin ve yaklaşık 30-35 dk kaynatın. Ardından limon suyunu ekleyip karıştırın ve 10 dk kadar daha kaynatın.
4- Marmelat biraz ılındıktan sonra ağızları açık şekilde kavanozlara doldurun. İyice soğduktan sonra kapaklarını kapatıp buzdolabında saklayın.
{ 0 comments… add one now }